Necat Zanyar’ın yazdığı bu biyografi, şair, yazar ve din âlimi Abdurrahim Rahmi Zapsu hakkındadır. Bu çalışmanın yazarı Necat Zanyar, Kürtçe eserlerinde Necat Zivingi’yi kullanmaktadır. Yazar, Abdurrahim Zapsu’nun Kürtçe biyografisini 2015 yılında Necat Zivingi adıyla yayımladı. Zivingi, Batman’da bulunan yazarın köyünün adıdır. 2023 yılında bu kez Necat Zanyar’ın Zapsu hakkında yeni bilgiler içeren kapsamlı bir çalışması Türkçe olarak yayımlandı. Kısacası yazarın şu ana kadar Kürtçe ve Türkçe olarak üç yayınevi tarafından iki farklı soyadıyla üç kitabının yayımlandığı söylenebilir.
Şair, yazar ve din âlimi Abdurrahim Rahmi Zapsu (1892-1958) Elbak’ta (Başkale) doğdu ve İstanbul’da öldü. Elbak, eskiden Hakkari sınırları içerisindeydi, bugün ise Van sınırları içerisinde yer alıyor.
Zapsu, özellikle Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yazar olarak hayatına başladı. Bu nedenle yazısının başlığını şöyle verdi: “Topların savaşı bitti, bugün kalemlerin savaşı”. Aynı metinde şunu da söylüyor: “Dava kalemin davasıdır”.
Zapsu, 1945’te otobiyografisini yazmaya başladı: “Ailemin ve liderlerimizin tarihi”. 1980’li yıllarda Jin dergisinin yayımlanmasıyla pek çok okur Abdurrahim Rahmi Zapsu’nun varlığından ve eserlerinden haberdar oldu. 20. yüzyılın başında İstanbul’da yayımlanan bu dergi, M. Emin Bozarslan tarafından İsveç’te beş cilt olarak yeniden basıldı. Birkaç yıl önce Danimarka’da Abdurrahim Rahmi Zapsu ile ilgili Kürtçe ilk kitap yayımlandı.
Yazar Necat Zanyar bu kitabında Zapsu’nun hayatı ve yazdıklarına dair pek çok ilginç bilgi veriyor. Daha sonra şiirlerini Kürtçe ve Türkçe olarak iki bölüm halinde detaylı bir şekilde tanıtıyor.
Daha önce Jin dergisinde Kürtçe şiirler, diğer yayınlarda ise Türkçe şiirler yayınlanmıştı. Daha sonra Gaziya Welat adıyla bir dizi şiir kitabı hazırlayıp yayınladı. Abdurrahim Rahmi Zapsu çok yönlü ve birçok yeteneğe sahip bir insandı. Kürtçe şiirler, oyunlar ve birçok farklı metin hazırladı ve bunların bir kısmını yayınladı.
Zapsu, 1919’da Memê Alan adlı bir oyun da yazdı. Bu kaynağın kapağında şu anlamlı sözler yer alıyor: “Kürt tiyatrosu, Kürtlerin erdemini bir noşi (işaret) olarak gördü”. İki perdeden oluşan oyun, Selahattin Eyubi’nin kişiliğini ön plana çıkarırken, Kürtler, kadın-erkek, dinleri ve ülkeleri için ayağa kalkmalı ve seferber olmalıdır.”
Necat Zanyar, Zapsu ile ilgili kitabında şiirin tamamını Kürtçe ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayımladı. Birkaç ay sonra, Zapsu’nun bir girişi, özeti ve Zapsu’nun tarihi ve metninin anlaşılmasına ilişkin bir analizle birlikte başlı başına bir kitap olarak yayımlandı. Bu kitapta Abdurrahim Zapsu’nun imzası ve mevcut üç metnin karşılaştırması yer almaktadır.
145 kıtadan oluşan bu eser Kürt tarihini şiirsel bir dille tanıtmaktadır. Bu çalışma Hz. Nuh döneminde Kürt milletinin ortaya çıkışıyla başlar. Sonra mesela Kürt halkının mücadelelerinden, hareketlerinden, ayaklanmalarından bahsediyor. Zapsu ayrıca İstanbul’daki Kürtlerden de bahsediyor. Görüldüğü gibi 20. yüzyılın başında İstanbul’daki Kürt dernekler ve yayınlar aracılığıyla seslerini yükselttiler. Zapsu ayrıca Jin ve Kürdistan dergilerinin isimlerini vererek onları “gazete” olarak tanıtıyor. Abdurrahim Rahmi Zapsu’nun Kürtler ve Kürt sorunu hakkındaki düşüncelerini öğrenmek isteyen okuyucular bence bu kitabı okumalıdır.
Yazar Necat Zanyar, kitabının bazı yerlerinde Zapsu’nun 1895 doğumlu ve 1969 yılında vefat eden eşi Hidayet Hanım’dan da bahsediyor. Polis kayıtlarında Zapsu hakkında “…Badırhanlı bir kadınla evli olduğu” belirtiliyor. Bu evlilikten Jale, Mustafa Pertev, Ayşe Hale ve Metin Daver dünyaya geldi. Bunlardan Ayşe Hale daha sonra Musa Anter ile evlendi. Hidayet Hanım, İstanbul Çapa Öğretmen Koleji’nden mezun oldu ve daha sonra öğretmen olarak görev yaptı.
Araştırmacı Necat Zanyar bu çalışmayı hazırlarken Zapsu ailesinin özel arşivinden oldukça yararlandı. Aylarca bu arşiv üzerinde çalıştı. Kitabın önsözünde ve bazı yerlerde “Zapsu Aile Arşivi” ibaresine rastlıyoruz. Hem çeşitli kaynaklar hem de şimdiye kadar görmediğimiz birkaç fotoğraf, Necat Zanyar’ın onları bu özel aile arşivinden aldığını gösteriyor. İlginç bir resim var. Burada Hidayet Hanım ve Abdurrahim Rahmi Zapsu gençliklerinde bir bütün halinde görünüyorlar ve Hidayet Hanım’ı resmi kıyafetle görüyoruz. Öğretmen olan kadınların işe bu kıyafetlerle mi gittiği, yoksa Hidayet Hanım’ın bu kıyafetlerle tiyatroda mı oynadığı bilinmiyor. Bu sorunun yavaş yavaş yanıtlanacağını umuyorum. Bütün bunlar gösteriyor ki, aradan yüz yıl geçmesine rağmen evlerimizde, kutularımızda, albümlerimizde, insanların hafızasında pek çok değerli kaynak, belge, resim ve bilgi bulabiliyoruz. Bu ünlü Kürt ailesinin yani Abdurrahim Rahmi Zapsu ailesinin arşivine ulaşan yazar ve araştırmacı Necat Zanyar’a çok teşekkür ederiz.